Fed Eylül ayı faiz kararını açıkladı. Beklendiği gibi faizi sabit bıraktı. Ama gerek sunulan ekonomik projeksiyonlar ve nokta grafik gerekse Powell’ın yaptığı konuşma oldukça şahindi. Yani FED şahin bir pas geçme yaptı.
İlk olarak FED’in sunduğu ekonomik projeksiyonlara baktığımızda büyümede yapılan yukarı yönlü revizyonlar dikkat çekici. Yüzde1 olan 2023 yıl sonu büyümesi yüzde 2.1’e, yüzde 1.1 olan 2024 büyümesi ise yüzde1.5’a yükseltilmiş. Bunun anlamı FED ekonomiyi eskisine göre daha güçlü görüyor. Ekonomideki bu güçlülük talep enflasyonu yaratma ihtimali nedeniyle enflasyon için yukarı yönlü bir risk teşkil edebileceğinden daha şahin bir FED olasılığını güçlendiriyor. Büyüme rakamlarındaki bu yukarı yönlü revizyon aynı zamanda ABD için yumuşak iniş olasılığını da güçlendiren bir yön sunuyor.
FOMC akşamı piyasaları asıl sarsan nokta grafik oldu. Nokta grafikte biri yeni olan iki şeyi anlamış olduk. İlki nokta grafikte yer alan 2023 medyan faiz tahminine göre bu yıl içinde FED’in bir faiz artışı daha öngördüğünü anlıyoruz. Bu bağlamda Powell’da FED akşamı yaptığı konuşmasında veri bağımlı ilerleyeceklerini ve gerekirse daha fazla faiz artışı yapabileceklerini dile getirdi. Ek bir faiz artışının daha yapılma olasılığı piyasa tarafından her ne kadar fiyatlanmıyor olsa da bilinen bir durumdu. Fakat FED akşamı asıl bilinmeyen ve yeni olan kısım nokta grafiğin 2024 ve 2025 yıllarına ait medyan faiz tahminleri oldu. Haziran ayında 2024 yılı için ortalama yüzde 4.6 olan medyan faiz tahmini yüzde 5.1’e, 2025 yılı için de yüzde 3.4’den yüzde 3.9’a revize edildi. Bunun anlamı FED önümüzdeki yıl piyasanın beklediğinden daha az ve daha geç faiz indirimi yapacak. Böylelikle FED kararları ile birlikte küresel piyasalarda yeni retorik “daha uzun süre daha yüksek faiz” oldu. Tabii hemen şunu da belirteyim buna rağmen piyasalar FED’in artık durduğunu ve bir faiz artışı daha yapmayacağını fiyatlarken önümüzdeki yıl da 3 kez faiz indireceğini fiyatlıyor.
FED’in kararları sonrası 21 Eylül haftasında hem dolar endeksi hem de ABD 10 yıllıklarında bir yükseliş gördük. Bu yükselişle ons altın tarafında 1920’ye kadar bir düşüş olsa da sarı metal 1920 üstünde tutunmayı başardı. Fakat bu haftaya geldiğimizde işler değişti. FED’ den gelen şahin kararlar sonrasında bu hafta en güvercin FED üyelerinden Kashkari’nin şahin mesajları sonrasında JP Morgan CEO’su Jamie Dimon’un dünya henüz yüzde 7’ye yükselebilecek faizlere hazır değil sözlü yönlendirmeleri küresel tarafta risk iştahını azaltan ve güvenli liman talebi yaratan önemli bir unsur oldu. Bunun yanı sıra ABD’de kalıcı bütçenin bu ay sonuna kadar onaylanmaması durumunda hükümetin kapanacak olması yine bu hafta brent petrolün 97 dolara kadar yükselmesi ile şahin Merkez Bankaları olasılığının artması da güvenli liman talebini artıran önemli bir diğer unsurlar oldu. Tam da bu noktada da şunu belirtmek isterim altında bir güvenli liman olsa da son dönemde güçlü faiz artışlarının etkisi kaynaklı güçlü dolar nedeniyle son dönemlerde yatırımcıların güvenli liman olarak altını değil doları tercih ettiğini görüyoruz.
Bu hafta yukarıda anlattığım gelişmelerle dolar endeksi bu Perşembe 106.4’ü test ederken, ABD 10 yıllıkları da son 17 yılın en yüksek seviyesi 4.69’a kadar yükseldi. Hem dolar endeksi hem de ABD 10 yıllıklarındaki bu güçlü yükseliş ons altını son 6 ayın en düşük seviyesi olan 1853 seviyesine kadar geriletti. İçeride dolar/TL’deki hareket sınırlı olduğundan ons altındaki güçlü düşüşün etkisiyle gram altında 1637 TL’ye kadar geri çekildi. Cuma günü bu yazıyı kaleme aldığım sırada ABD’den gelen enflasyonun öncü göstergesi konumundaki manşet PCE’deki yıllık yükselişe rağmen, çekirdek PCE’de yıllık gerilemenin yanı sıra hem manşet hem de çekirdek PCE’nin aylık bazda beklenti altı gelmesiyle dolar endeksi 105.4’e, ABD 10 yıllıkları da yüzde 4.52 seviyesine kadar geri çekildi. Ons altında da 1879 dolara, gram altında da 1654 TL’ye kadar bir toparlanma gördük.
Şimdi yatırımcının kafasındaki kritik soru şu; altın fiyatları düşmeye devam edecek mi? Bu konuda ilk olarak şunu belirtmek isterim, yukarıda da değindiğim üzere son FED kararlarına göre hem bu yıl hem de önümüzdeki yıl ons altın için baskının eskiye göre bir miktar arttığını söyleyebilirim. FED olur da Kasım’da ek bir faiz artışı yaparsa bu altındaki baskıyı daha da artıracaktır. FED bu yıl bir faiz artışı yapmasa bile bu yıl sonuna kadar ons altın tarafında en iyi ihtimal yatay konsolidasyonun devamını beklerim. FED’den faiz indirimlerine dair ilk sinyallerin gelmesi ile ons altın tarafında yükselişi görmeye başlarız. Son FED kararları öncesi 2024’ün başı gibi altın güçlenir diye düşünüyordum ama son FED kararları sonrası en erken 2024’ün ilk çeyreğinin sonu gibi anlamlı yükseliş isteği olabilir diye düşünüyorum.
Altın için şimdilik en büyük risk petrol fiyatları gibi görünüyor. Petrol fiyatları yükselişine devam eder ve yüksek seviyelerde dengelenirse daha şahin FED ve Merkez Bankaları sahnede olacağından ons altını olumsuz etkileyen önemli bir gelişme olabilir. Tüm bu gelişmeleri göz önüne aldığımızda piyasada benim de katıldığım bir beklentiye göre yakın vadede ons altında bir yükseliş olsa da 1940 üstü seviyeler çok olasılıklı görünmüyor. Aşağı yönlü düşüşler de ise 200 haftalık hareketli ortalama seviyesi 1810 çok güçlü destek. Bunun altına sarkmalarda 1800’ün altındaki seviyeler gündeme gelebilir. Buna rağmen 1800 dolar güçlü tepkinin de gelebileceği önemli bir seviye. Ancak yine de unutmamak gerekir ki dolar endeksi ve tahvil getirilerindeki yükselişin devamı elbette güçlü düşüşleri de tamamen masadan kaldırıyor gibi görünmüyor.