Fransız bankacılık grubu Societe Generale’nin CEEMEA Baş Stratejisti Marek Drimal Türkiye’de şu anda uygulanan ekonomik modele ilişkin büyük belirsizlik ve dengesizlikler nedeniyle uluslararası finansal yatırımcıların katılımının rekor düşük seviyelerde olduğunu, yabancının ortodoks politikalara geri dönüş beklentisi içinde olduğunu söyledi. EKONOMİ gazetesine konuşan Drimal “Uygulanan ekonomik modele ilişkin büyük belirsizlik ve dengesizlikler nedeniyle uluslararası finansal yatırımcıların katılımı rekor düşük seviyelerde. Yatırımcılar, TL’nin çekiciliğini artırarak ekonomiyi yavaşlatacak, bu şekilde büyük dengesizlikleri çözüme kavuşturacak ortodoks politikalara dönülmesi beklentisi içinde” dedi. Şu an için TCMB’nin faiz oranlarını yılın geri kalanında mevcut seviyede tutmasını ve uygulanan ekonomik modelin devam etmesini beklediklerini belirten Drimal, yaklaşan turizm sezonunun geçen yıl olduğu gibi bu yaz da Türkiye’ye döviz girişini artıracağını tahmin ettiklerini, ancak küresel ekonominin yavaşladığı bir ortamda Türkiye’nin ihracatında önemli bir toparlanmanın zor olabileceğini ifade etti. Türkiye’nin dinamik bir ekonomiye ve nitelikli iş gücüne sahip bir ülke olduğuna dikkati çeken Drimal, doğru politika bileşimi ve risk profili belirlendiği takdirde uluslararası ticaret, işbirliği ve yatırımlardan büyük avantajlar elde edilebileceğini ekledi.
■ Türkiye’nin yeniden güçlü bir biçimde yabancı yatırım çekebilmesi için hangi koşulların sağlanması gerekiyor?
Türkiye dinamik bir ekonomiye ve nitelikli iş gücüne sahip bir ülke. Doğru politika bileşimi ve risk profili belirlendiği takdirde uluslararası ticaret, işbirliği ve yatırımlardan büyük avantajlar elde edebilir. Ancak şu anda, uygulanan ekonomik modele ilişkin büyük belirsizlik ve dengesizlikler nedeniyle uluslararası finansal yatırımcıların katılımı rekor düşük seviyelerde. Yatırımcılar, TL’nin çekiciliğini artırarak ekonomiyi yavaşlatacak, bu şekilde büyük dengesizlikleri çözüme kavuşturacak ortodoks politikalara, en önemlisi de faiz artırımlarına geri dönülmesini bekliyor.
■ Önümüzdeki dönemde Türkiye’ye döviz girişinde artış bekliyor musunuz?
Yaklaşan turizm sezonunun geçen yıl olduğu gibi bu yaz da Türkiye’ye döviz girişini artırmasını bekliyoruz. Önde gelen ekonomilerde yaz tatili talebinin güçlü olmasını bekliyoruz. Türkiye’nin de turist akınından faydalanması muhtemel görünüyor. Kanaatimizce, beklenen döviz girişi TL üzerindeki baskıları azaltacaktır. Ancak diğer taraftan, ABD ekonomisinin önümüzdeki yılın başlarında yavaşlayarak resesyona girmesini, Avrupa’da ise iki yıllık bir zayıf büyüme süreci bekliyoruz. Çin’in ekonomik toparlanması beklenenden daha zayıf. Böyle bir ortamda Türkiye’nin ihracatında önemli bir toparlanma zor olabilir. Bununla birlikte, ekonomik dengesizliklerin düzeltilmesi küresel ekonomi yeniden toparlandığında mutlaka meyvelerini verecektir.
■ Mevcut durum sizce ne kadar sürdürülebilir, çözülmesi gereken öncelikli sorunlar hangileri?
Uluslararası finansal piyasalar açısından bakıldığında, yatırımcılar mevcut politika karışımı ve ekonomik koşulların sürdürülebilir olmadığını düşünüyor. Bunların en önemlileri negatif reel faiz, yüksek enfl asyon, kredi genişlemesi, tüketim odaklı büyüme, yüksek cari açık, döviz rezervlerindeki aşınma şeklinde sıralanabilir.
FAİZDE YIL SONUNA KADAR DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYORUZ
■ Göreve gelecek yeni ekonomi yönetiminin ortodoks politikalara geri döneceğini düşünüyor musunuz?
Yeni hükümetin uygulayacağı ekonomi stratejisini kısa bir süre sonra öğreneceğiz. Ancak şu an için Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yılın geri kalanında mevcut seviyede tutmasını ve mevcut ekonomik modelin devam etmesini bekliyoruz. USD/ TRY kurunun yaz aylarında istikrar kazanabileceğini düşünüyoruz, ancak kış döneminde turizm kaynaklı döviz girişinin azalmasıyla birlikte daha da zayıfl amasını bekliyoruz. (Elif Karaca/EKONOMİ Gazetesi)