İçerisinde bulunduğumuz haftada Ortadoğu’da artan gerilimler sebebiyle oluşan güvenli liman ihtiyacına karşılık veren değerli metaller yukarı yönlü hareketlendi. Jeopolitik riskler döneminde genellikle en iyi yatırım araçlarından biri olarak ortaya çıkan altın İsrail-Hamas savaşında da primini artırdı. Fed’den gelen güvercin açıklamaların devam etmesi halinde ons altın 1.900 doların üzerine gidebilir. Fed faiz artışına devam derse fiyatlarda aşağı yönlü riskler yeniden su yüzeyine çıkabilir. Altın yatırımcının kara gün dostu kimliğine yine büründü. Ortadoğu’daki gerginlik ve buna eşlik eden Fed kanadındaki yumuşayan söylemler ons altına 1 haftada 70 dolar kazanç sağladı. Geçtiğimiz hafta 1.810 dolara kadar gevşeyen fiyatlar birkaç gün içinde yüzde 4 artışla 1.885 direnç seviyesine yaklaştı. Fed yetkililerinin faiz oranlarının yeterince yüksek olduğunu belirtmeleri tahvil getirilerinde düşüşler yaşanmasına neden oldu. Bu gelişme de altını destekleyen bir başka unsur olarak karşımıza çıktı. Fiyatlamalar son iki haftanın en yüksek seviyelerinde gerçekleşiyor. Uzmanlara göre ons altın grafiği teknik olarak incelendiğinde 1.900, 1.915 ve 1.935 seviyeleri direnç noktaları olarak görülüyor. Aşağıda ise 1.870, 1.845 ve 1.810 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
ALTIN JEOPOLİTİK GERİLİMLERE YÜKSELİŞLE TEPKİ VERİYOR!
Tarihsel analizler, altının jeopolitikle bağlantılı olaylara yükselerek tepki verdiğini gösteriyor.
1978-1979’da fiyatı 4’e katlanmıştı: 1970'lere bakıldığında yaşanan gerilimlerin altını doğrudan etkilediği görülüyor. 1973’te başlayan Yom Kippur Savaşı, İran Devrimi (1978), İran-Irak savaşı (1979), İran rehine krizi (1979) ve 1979 sonunda dönemin Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgali dünyayı sarsan önemli olaylardı. 1978'in başında altının onsu 200 doları civarında işlem görüyordu. 1979'un sonunda fiyatları 800 doların üzerine tırmandı. Altın fiyat grafiği, savaşın tozları yatıştıktan sonra fiyatların yavaş yavaş geri çekilmeye başladığını ve 1982'de yeniden 400 dolar seviyesine gerilediğini gösteriyor.
Körfez savaşında fiyatlar fırladı: 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle birinci Körfez Savaşı sırasında altın fiyatları bir kez daha fırladı. Çatışma sona erdikten sonra altın fiyatları geriledi ve ancak 1991'in sonunda işgal öncesi seviyelere geri döndü. Ardından dezenfl asyonun etkisi ile altın düşüşteydi.
11 Eylül dönüm noktası oldu: ABD’ye 11 Eylül 2001’deki terörist saldırılar altın fiyatlarının 10 yıl boyunca yükseldiği bir dönüm noktası oldu. Eylül 2001’de 300 dolar civarında olan ons altın, sonrasında Irak ve Afganistan’daki savaşların etkisiyle Eylül 2011’de 1.921 dolara ulaşıncaya kadar aralıksız olarak yükseldi. Bu dönem içinde sarı metal yüzde 540 gibi artış gösterdi.
Rusya'da savaş yüzde 10 yükseltti: Geçtiğimiz yıl patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı da altını tetikleyen gerilimler listesinde. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği 24 Şubat’ta ons altın 1.880 dolardan işlem görüyordu. Fiyatlar savaşın yarattığı panik alımlarla neredeyse yüzde 10 artarak 2.069 dolara kadar çıkarak 2022’nin en yüksek seviyesini test etmişti.
MERKEZ BANKALARININ TALEBİ 277 TONU BULDU
Altın talebi güçlenme yolunda. Bu yılın Nisan ve Mayıs aylarındaki net negatif talebe rağmen merkez bankalarının güçlü alım faaliyetleri geri döndü. Ağustos ayında kayda değer bir satış yaşanmazken, alımların toplamı 77 ton oldu. Çin Merkez Bankası ağustos ayında altın rezervlerine 29 ton ekledi ve geçen yılın kasım ayında başlayan alım serisini sürdürdü. Çin'in altın rezervleri yılbaşından bu yana 155 ton (4,98 milyon ons) artarak Cuma kapanışı itibarıyla 9,1 milyar dolar değerine ulaştı. Yılbaşından bu yana merkez bankası talebinin toplamı 227 tona ulaştı. Merkez bankalarının dördüncü çeyrekte de alımlara devam etmesi muhtemel görünüyor. Bu hızla devam ederse net yıllık talep 350 tonun üzerine çıkabilir.
UBS, BEKLENTİSİNİ 1.950 DOLARA DÜŞÜRDÜ
Ortadoğu’daki gerginlik öncesinde altının yüksek faiz ortamına karşı hassas olmaya devam ettiğini gösteren düşüşler, finans kuruluşlarının tahminlerini gözden geçirmesine neden oldu. Altının onsu bu ayın ilk günlerinde 1.810 dolara kadar gerilemişti. UBS'deki ekonomistler şu değerlendirmeyi yaptı: “ABD’de getirilerinin ve doların nerede zirve yapacağına dair belirsizlik, yakın vadede Altın için olumsuz bir etki yaratıyor. Risksiz faiz oranları yükseldiğinde ve ABD para birimi güçlendiğinde metal genellikle baskı altına giriyor. Altında fırsatların artmasıyla birlikte daha kısıtlı bir arış potansiyeli görüyoruz. Daha önce 2.100 dolar olan Haziran 2024 sonu beklentisi 1.950 dolara çekildi.” (Evrim Küçük/EKONOMİ Gazetesi)