Borsada alınan önlemler yeterli mi? Uzmanlar yorumladı

Yayınlama: 14.02.2023 12:10:00 Güncelleme: 14.02.2023 13:57:12

BES ile ilgili hisse senedi talebini artırıcı düzenleme yapılırken, Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin hisse geri alımlarını artırmak için vergi muafiyeti sağlanması planlanıyor. Tuncay Turşucu ve Gökhan Uskuay alınan kararları ve başka hangi tedbirlerin alınabileceğini ekonomim.com’a değerlendirdi.

Borsada alınan önlemler yeterli mi? Uzmanlar yorumladı

Türkiye, geçtiğimiz hafta pazartesi günü Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük devremin yaralarını sarmaya çalışırken; bütün tartışmalara rağmen açık kalan Borsa İstanbul, 8 Şubat Çarşamba günü derinleşen kayıpların önüne geçemeyince kapatılmıştı.

Sonrasında Borsa İstanbul’dan yapılan açıklamaya göre, Borsa 15 Şubat’ta (yarın) yeniden açılacak. Uzmanlar, herhangi bir önlem alınmadan açılmasının fayda etmeyeceğini ve düşüşlerin devam edeceğini belirtirken; bugün iki 'destek' açıklandı.

Piyasa profesyonellerine göre, alınan yeni kararlar genel çerçevede olumlu, ancak bu önlemlerin tek başına yeterli olması zor.

BES'TE DEVLET KATKISI PORTFÖYÜNDE HİSSE AĞIRLIĞI ARTTI

Bugün resmi gazetede yayınlanan kararla, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) hisse senedine olan talebi artırıcı bir düzenlemeye gidildi. Devlet katkı paylarının portföy yatırımlarındaki sınırlamalarında değişikliğe gidildi ve hisse senetlerinde devlet katkısı oranı yüzde 10'dan yüzde 30'a çıkarılırken; fon portföyünün tek hisse senedinde olabilecek ağırlığı yüzde 1'den yüzde 5'e yükseltildi. Devlet katkısının TL cinsi borçlanma araçlarındaki payı ise, yüzde 70'den yüzde 50'ye düşürüldü.

HAZİNE’DEN HİSSE GERİ ALIMINDA VERGİ MUAFİYETİ PLANI

Edinilen bilgiye göre, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul yetkilileriyle toplantı düzenledi. Toplantıda, Borsa İstanbul'da pay piyasalarında işlemlerin yeniden başladığı zaman şirketlerin hisse geri alımlarını artırmak için vergi muafiyeti sağlanmasına karar verildi. Buna göre; borsaya kote şirketlerin halihazırda yüzde 15 olan stopaj vergisini ödemeden hisselerini geri alabilmesi öngörülüyor.

ALINAN ÖNLEMLER YETERLİ Mİ, BAŞKA TEDBİR GELİR Mİ?

Tuncay Turşucu - Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu

Yaşanan büyük deprem felaketinin ardından Borsa İstanbul pazartesi ve salı günleri açık kalmış ve sonrasında çarşamba günü yaşanan düşüşün ardından gün içerisinde işlemler iptal edilmiştir. Ancak pazartesi ve salı günü borsa kapatılmamış ve Borsa BIST100 endeksi iki günde yüzde 9.8 değer kaybetmiştir. Borsa Başkanlığının Hisse Senedi Piyasasında işlemleri durdurmaması, yatırımcılar nezdinde büyük bir tepkiye yol açmış durumda. Normal şartlarda Hisse senedi Piyasası 15 Şubat 2023 tarihinde açılacak.

Kapalı kaldığı 7 gün boyunca Borsa Başkanlığı ve diğer kurumların geniş çaplı bir değerlendirme yaptıklarını tahmin ediyorum. Şu ana kadar resmi olmayan kaynaklardan Hazine Bakanlığı, BIST, SPK ve TCMB‘nin konuyu değerlendirdiği ve şirketlere hisse geri alımında yüzde 15 stopaj vergisi ödemeden hisse alımı yapabilmeleri tartışıldığı yönünde haberler var. Ayrıca dün Resmi Gazete’de BES fonlarındaki hisse ağırlıklarının arttırılması ile ilgili somut bir karar açıklandı. Borsa Hisse Senetleri Piyasası’nın geçmişinde uzun süreli kapalılık hali fazla bulunmuyor. 1999 Marmara depreminde hisse senedi piyasaları 7 iş günü kapalı kalmıştı. Piyasalar için alınabilecek birkaç önlem veya önerilerimi şu şekilde sıralayabilirim.

6-7 ŞUBAT İŞLEMLERİ İPTAL EDİLMELİ

Öncelikle yatırımcılardan 6-7 Şubat işlemlerinin iptal edilmesi yönünde ciddi bir talep var. Teknik ve Hukuki olarak bunun zor olduğunu tahmin etmek zor değil. Ancak mümkünse 6-7 Şubat işlemleri iptal edilmelidir. Bunda en önemli gördüğüm sebep, ilgili tarihlerde Borsadaki yatırımcıların en az yüzde 10’luk kısmının mücbir sebeplerden dolayı piyasaya erişim hakkı eşit olmamıştır. İlgili tarihlerde işlemler eşit şartlar altında yapılmamıştır. Oysa Borsada eşitlik çok önemlidir. KAP bile eşit şartlarda şirketlerden haber almak amacı için yürürlüğe konmuştur. Burada bir mağduriyet vardır. İşlemler iptal edilmelidir. Elbette bu işlem sonucunda ortaya başka mağduriyetler ve zararlar çıkacaktır. Bu zararlar sistem içerisinde bir şekilde oluşturulacak bir fon ile karşılanabilir.

Piyasa bir algılama meselesidir. Piyasa psikolojisinin iyi yönetilmesi gereklidir. Bu, piyasanın yükselmesi ve güçlü durması ile mümkündür. Bunu sağlamak için arz ve talep dengesini etkileyecek adımlar atılabilir. Başka deyişle talebi artırıcı arzı kısıcı önlemler kolaylıkla uygulanabilir ve piyasanın güçlü kalması sağlanarak piyasa algısı pozitife çevrilebilir.

BES KARARI, HİSSE SENEDİNE TALEBİ ARTIRICI SOMUT BİR ADIM

Bu konuda Bireysel emeklilik Fonları için dünkü resmi gazetede karar alındı. Buna göre devlet katkısının TL cinsi borçlanma araçlarındaki payı yüzde 70’dan yüzde 50’ye düşürülürken, hisse senetlerindeki payı yüzde 10’dan yüzde 30’a yükseltildi. Ayrıca fon portföyünün tek bir hissede olabilecek azami ağırlığı yüzde 1’den yüzde 5’e yükseltildi. Bu hisse senedine talebi ciddi şekilde artırabilecek somut bir adım olarak görülebilir.

TÜRKİYE VARLIK FONU DEVREYE SOKULABİLİR

Talebi artırıcı önlemlerde, şirketlerin kendi paylarında geri alımlarını destekleyici kararlar verilebilir. Yukarıda bahsedildiği gibi resmi olmayan kaynaklardan geri alımlarda şirketlerin ödediği yüzde 15 stopaj vergisinin kaldırılmasına yönelik duyumlar bulunuyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Geri Alınan Paylar Tebliğinde (II-22.1) bu konunun işleyiş esaslarını düzenlemiştir. Bu tebliğin 5.maddesinde yetkilendirme kuralları belirlenmiştir.

Aynı tebliğin 5.maddesinin 6.fıkrasında belirtilen haller dışında Yönetim Kurulu kararı ile geri alım yapılabilmesi için ortaklık tarafından işlem öncesinde Kurulun onayının alınması gerektiği ifade edilmektedir. SPK hızlı bir şekilde karar alabilir. Örnek olarak 1 Mayıs’a kadar Şirketlere kendi payları ve bağlı otaklıklarına ait paylar üzerinde Yönetim Kurulu kararı ile pay geri alımı yapabilir şeklinde bir karar alabilir ve tebliğin diğer maddelerini by pass ederek süreci hızlandırabilir.

Türkiye Varlık Fonu, kendi iştirak ettiği şirketlerde doğrudan pay alımı ya da temettü gelirleri ile pay alımları yapmak suretiyle devreye sokulabilir.

BDDK’nın Bankalara tavsiye ettiği yüzde 10-15 kar dağıtım oranları yükseltilebilir. Hatta %1-2 lik kısmının hisse geri alımına ayrılması mümkün olabilir.

DOĞRUDAN AÇIĞA SATIŞ BİR SÜRE YASAKLANABİLİR

Açığa satışta yukarı adım kuralı mevcut şartlarda çok anlamlı olmayabilir. Doğrudan açığa satış bir süre yasaklanabilir. ABD Borsaları bile 2008 yılında açığa satışı yasaklamıştır. Bunu unutmamak lazım. Bunu bizde yapabiliriz. Eğer yapılmıyorsa yukarı adım kuralı mutlaka devam ettirilmelidir.

Pazartesi ve salı günü gelen satışlarda kurumların resen satışları öne çıkmıştır. VIOP teminat ve spot piyasadaki Kredili işlemlere bağlı Özsermaye oranları buna etki etmiştir. VIOP’da teminatlar ve Kredili işlemlerde Özsermaye oranları düşürülebilir. En azından satışa neden olacak etmenler azaltılabilir.

Bazı aracı kurumların deprem bölgesinde olup da satış yapan kişilere destek olmak amacıyla paralarını T+2’yi beklemeden kendi özsermayelerini devreye sokarak verdiklerini duyuyoruz. Bu aracı kurumlarda finansman sorunu yaratmış olabilir. Aracı kurumların finansmanını sağlamak amacıyla KKM benzeri krediler sağlanabilir.

Sonuçta bizim piyasamız ABD piyasaları gibi çok derin değil. Bir noktada likidite sorunumuz olduğu gerçek. Bu konuda robot işlemler bir süreliğine durdurulabilir.

GÜÇLÜ ÖNLEMLER ALINMALI

Deprem bölgesinde ikamet eden hesaplarda aracı kurumların temerrüt faizi gibi konularda yardımcı olacaklarına inanıyorum.

Borsa bir şekilde açılacak ve açılmalı zaten. 20 Şubat tarihi gibi teklifler öneriler yaygın bir şekilde mevcut. Psikolojilerin biraz daha normale dönmesi açısından belki faydası olabilir. Ama eğer 15 Şubat tarihinde açılacaksa, etkili ve güçlü önlemlerin ve açıklamaların yapılması mutlaka gereklidir. ES düzenlemesi bu konuda önemli bir adım oldu.

BİR UYARI VE ORTA-UZUN VADELİ YAPISAL TEDBİR

Geçen yıl Eylül ayında bankacılık hisselerinde ciddi bir kredi ve teminat sorunları yaşanmıştı. Daha üzerinden bir yıl bile geçmeden 5 ay sonra aynı sorunu tekrar yaşıyoruz. Demek ki burada işleyiş mekanizmasında ciddi bir sorun bulunuyor. Sektörde kredi kullanımı konusunda bir yapılanmaya ihtiyaç olduğu kesin. Kredi hacminin 30-40 milyar TL seviyesine ulaştığı söyleniyor. Bu kötü bir piyasada 30-40 milyar TL satış geleceğini zaten gösteriyor. Başka deyişle bu durum bir süre sonra piyasa için pimi çekilmiş bir bombadan farksız olabiliyor.

Aynı sorun kısa aralıklara sektörde yaşanmış durumda. Bu konuda orta ve uzun vadede mutlaka bir yapısal tedbir uygulanması lazım görünüyor. Mesela herkesin rahatlıkla kredi kullanmasının önüne geçilebilir. Borsaya daha yeni girmiş ve bir yıl bile olmamış hesaplara kolaylıkla kredi verilmeme üzerine çalışmalar yapılabilir. MKK’dan hesap geçmişleri rahatlıkla görülebilir. Bankadan nasıl herkes kolaylıkla kredi alamıyorsa, findeks gibi bir yapı varsa, sektörde bunun gibi bir önlem getirilebilir. Aracı kurumlar için hassas bir konu biliyorum fakat Eylül ayında bazı aracı kurumların sırf bu yüzden ciddi sermaye sıkıntıları yaşadığını da unutmamak lazım. Piyasanın en son isteyeceği şey bir Lehman olayı yaşamaktır sanırım.

Size zarar veren Borsa değil, sizin aldığınız ölçüsüz risklerdir bunu unutmayın.

UZUN VADELİ YATIRIMCILAR İÇİN TAVSİYE

Borsadaki bu kötü süreç bir süre sonra sona erecektir. İyi bir şirkete yatırım yaptıysanız, bir süre sonra belki de hisseleriniz daha yüksek seviyede olacaktır. Bundan önce böyle oldu bundan sonrada böyle olacak. Ancak bunun için bekleme lüksünüzün olması gerek. Bu lüksü kredili pozisyonlarla, birkaç ay sonra ihtiyacınız olacak parayla borsaya girerek ya da kısa vadeli alım satımlarla sağlayamazsınız. Ancak tamamen kendinize ait, ihtiyacınız olmayan bir parayla uzun vadeli yatırım mantığı ile Borsada bulunan yatırımcılar bu lükse sahip olabilirler. Bunu unutmayın.

MAKRO TEDBİRLER ALINMADIKÇA MİKRO ÇABALAR BOŞADIR

Allbatross Portföy Fon Yöneticisi Gökhan Uskuay, BES ile ilgili alınan kararlarla ilgili olarak, “BES 10 gün içerisinde 7 milyar TL alacak. 8 iş günü olsa ve şirket alımları olsa 1 milyar TL günlük giriş olacaktır” dedi. Kısa vadeli etkileri ile ilgili olarak ise şöyle sıraladı:

-Devre keser ve ardından düşüş hız keser

-Hız kestiği noktada dengeleme

-Ardından kalan para girişi ile satıcısız ortamda yükseliş

Uskuay, temelsiz binanın, kısa vadeli desteksiz yükselişin sonunu söylemeye gerek olmadığını belirtirken; “Makro tedbirler alınmadıkça mikro çabalar boşadır” dedi.

Allbatross Portföy Fon Yöneticisi Uskuay değerlendirmelerine şunları ekledi:

Ülkemizde yaşanan ve 10 ilimizi etkileyen deprem sonrasında oluşan belirsizlik nedeniyle, borsada geçtiğimiz hafta kayıplar derinleşti. Bu süreç sonunda borsanın kapatılması kararı alındı. Bu kapalılık süresi devam ederken, depremin ekonomi üzerindeki etkileri belirlenmeli ve buna göre atılacak adımlar bir an önce devreye alınmalıdır. Kaldı ki şu anda öncelik, ekonomik işleyişin ötesinde deprem bölgesindeki kurtarma çalışmalarındadır.

Bu süreçte borsada yaşanan düşüş, sadece kurallar değiştirilerek ya da kısıtlamalarla engellenemez. Geçici tedbirlerin, kısa vadeli çözümlerin etkisi de kısa süreli olur.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) burada daha kilit rolde bulunmaktadır. Likidite ve kredileri artırıcı önlemler alındığı takdirde, likidite sağlanması varlık fiyatlarında çöküşü engelleyecektir.

NELER OLMUŞTU?

6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası açık kalan Borsa’da, 6 ve 7 Şubat’ta sert düşüşler yaşanırken, kayıpların önüne geçebilmek için bazı önlemler alınmıştı. Borsa İstanbul, 6 Şubat Pazartesi günü açığa satış işlemlerine geçici olarak yasak getirilirken, SPK, yatırımcılar tarafından satışa konu edilecek paylar için depo şartı uygulanması ve mülkiyetinde payı bulunan yatırımcıların, söz konusu kıymetlerin satışını sadece ilgili kıymetlerin bulunduğu yatırım kuruluşları üzerinden yapabilmesi tedbirini aldı. Ancak, 7 Şubat Salı günü SPK altığı bu tedbirlerde geri adım attı ve alınan kararları kaldırdı. Ayrıca kayıpların artmasıyla, bu iki günde Borsa 4 kez devre kesti.

2 gün boyunca yaşanan derin kayıplar, 8 Şubat‘ta da devam edince Borsa İstanbul 15 Şubat tarihine kadar kapatıldı ve 8 Şubat’ta gerçekleşen işlemler iptal edildi. Ayrıca uzmanlar 6-7 Şubat tarihlerinde gerçekleşen işlemlerin de özellikle yatırımcıların mağduriyeti açısından iptal edilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.

Borsa İstanbul, geçtiğimiz hafta yüzde 10’a yakın değer kaybederken; yılbaşından bu yana ise yatırımcısına yüzde 18,22 oranında değer kaybettirdi. (Şenay Zeren/ekonomim.com)