Berra Doğaner: Siyasi gelişmeler borsada dalga boyunu artırıyor

Yayınlama: 11.01.2023 15:05:00 Güncelleme: 11.01.2023 15:50:02

Piramit Menkul Değerler Yönetim Kurulu Üyesi, akademisyen Dr. Berra Doğaner, seçim atmosferine girilmesiyle birlikte, siyasi gelişmelerin borsanın seyrinde daha etkili olacağı görüşünü dile getirdi

Berra Doğaner: Siyasi gelişmeler borsada dalga boyunu artırıyor

Yeni yılın ilk günleriyle birlikte Borsa İstanbul'da yaşanmaya başlayan sert geri çekilmeleri siyasi atmosfere bağlayan Ostim Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Piramit Menkul Değerler Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Berra Doğaner, borsada seçime kadar sert dalgalanmalara maruz kalınacağını söyledi.

* Borsada sert dalgalanmaları neye bağlıyorsunuz ve bu durum sizce ne kadar sürecek?

2023’e girerken borsada geçtiğimiz seneden çok kuvvetli bir yükseliş devraldık. Borsa yılı 40 yılda bir gelecek bir getiri oranı ile tamamladı. 2023’ün 2022’nin tekrarı olmayacağını biliyorduk. Ancak bu kadar hızlı geri çekilişlerle de başlayacağımızı açıkçası düşünmemiştik. Sert bir düzeltme yaşandı. Zaten ufak ufak düzeltmeler vardı bunda sıkıntı yok fakat geçen perşembe endekse iki kez devre kestiren yüzde 7’yi aşan sert düzeltme herkeste “ne oluyoruz” havası oluşturdu. O gün 3 olay birden gerçekleşti. Hem Sayın Cumhurbaşkanı grup toplantısında seçimi planlanandan biraz daha erkene alınacağını açıkladı. İkincisi HDP’nin banka hesaplarına geçici blokaj kondu. Üçüncüsü de İBB’ye kayyum atanacağı konusu o gün çok speküle edildi. Yani diyebilirim ki bu sert geri çekilişi ve yüksek dalga boyunun tek sebebi siyasi atmosfer. Biz bu kadar erken başlamasını beklemiyorduk aslında, seçim sattı mahalline girildiğinde sert dalgalanmaları bekliyorduk fakat daha henüz aday belli değil, tarih belli değil. Tam seçim atmosferi de yok ama erken başladı. Seçim ortamına giderken bu tür siyasi hareketlilik maalesef dalga boylarını artırıyor. Borsada seçime kadar sert dalgalanmalara maruz kalacağımız bir yıl olacak.

* Dalga boyunun artmasında kredili işlemlerinin etkisi nedir?

Tek başına etken değil. Dalga boyunun artmasındaki ikinci etken kredili işlemler olabilir. Birinci adım kredili olmayanların daha çok karda olanların satışıyla başlıyor. Daha sonra fiyatlar sert geri gelince kredili hesaplarda risk oluşmaya başlıyor. İkinci adım kredililerin riskini azaltmak için satışı oluyor. Yani ben tetiği çekenin, tetikleyenin bu düşüşü tetikleyenin bu kredili satışlar olmadığını ama geri çekilmenin şiddetini kredili satışlar nedeniyle zorunlu yapılan, riski azaltmak için teminatı toparlamak için zorunlu yapılan satışların da düşüşü hızlandırdığını görüyorum piyasada açıkçası. O kadar primli o kadar yüksek kardaki insanlar geçen sene uygun zamanda uygun hisse senetlerinde pozisyon alan herkes çok yüksek getirilere sahip. Zaten karda hemen ilk çıkan olmak istiyor. O yüzden hem karlıların satışları var. Karlıların satışları fiyatı sert aşağıya çekince bu sefer kredili pozisyonlar bundan olumsuz etkileniyor ve satılmak zorunda kalıyor. Kredili miktarın bu kadar artması aslında son derece de normal. Kredi faiz oranları nispeten düşük olunca bunu kullanalım hisse senetlerinin getirisi kredi faizlerinden yüksek olur beklentisiyle kredi kullandı yatırımcı. Bana sorarsanız borsa kredili işlem yapmaya çok uygun bir platform değil. Ben hep tasarrufla hisse senedi yatırımı yapılması gerektiğini düşünürüm.

* Borsa sert dalgalanırken, halka arzlara iştahın yüksek olması normal mi?

Orada çok enteresan yatırımcı davranışları. Ben akademik olarak bu konuyu zevkle çalışıyorum. Şu anda yayın aşamasında olan makalem de var, yatırımcı davranışları üzerine. Hakikatten inanılmaz bir ilgi var. Geçtiğimiz sene malum halka arz endeksi, borsa endeksinden daha da fazla kazandırdı. Bu yüzde 7’lik düşüşün olduğu günlerde ve sonrasında da yeni halka açılan hisse senetleri asla düşmedi. Tavan serilerine devam etti. Yani borsadaki eski hisse senetleri bir tarafa, yeni halka açılan hisse senetlerini bir tarafa koyuyor yatırımcı kafasında. Diğer tüm hisse pozisyonlarını kapatırken, yeni açılanlarda kapatmayı tercih etmiyor. Hem birincil piyasada ilgi çok yüksek hem ikincil piyasada. Hem birincil piyasada yüksek iştah hem ikincil piyasada yüksek getiriler bir müddet daha halka arz tarafında devam edecek gibi gözüküyor.

* Borsa’nın bu yıl performansı ne olur; 2022’nin altında mı kalır?

Evet, daha iyi olmasını bekleyemem. 2022 çok kuvvetli bir yıldı borsa getirileri açısından. Bu sene onun altında kalacaktır, öyle tahmin ediyorum. Çok primli devraldık seneyi zaten onu da aşmak hiç kolay değil.

* Peki bilanço döneminde borsa nasıl seyredecek?

Çok olumlu beklentiler içerisindeyim. Çünkü malum enflasyonist ortam ve enflasyonu da fiyatlarına yansıtabiliyor şirketler. Enflasyon muhasebesi de uygulanmadığı için nominal olarak şirket karları büyüyor, şirket aktifleri büyüyor. İyi mali sonuçlar açıklanıyor. 12. ay bilançolarının da iyi olacağını düşünüyorum. Zaten geçtiğimiz sene endeksin bu kadar yükselmesine rağmen hisse senetlerinin pahalı hale gelmemesinin sebebi buydu. Bir taraftan evet hisse fiyatları yükseliyor ama şirket karları da yükseliyor. Karlılıklar da yükseldiği için çarpanlar pahalı hale gelmiyor. Aynı olay şimdi de devam edecek. Ve bilanço hareketliliği de mutlaka yaşanıyor.

* Borsa seçimden sonra nasıl seyreder sizce?

Seçimden sonra her şey tamamen kimin seçildiğinden bağımsız olarak ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceğine bağlı olacak. Seçimden sonra ekonomi politikalarında mevcut iktidarın devamı durumunda radikal olmasa da bazı değişiklikler görebiliriz. Ama iktidarın değişmesi durumunda radikal değişiklikler de görebiliriz. Ama iktidarın değişmemesi durumunda radikal değişiklikler de sürpriz olmaz. Dolayısıyla seçim sonrası için tahminde bulunmak kolay değil. Bilhassa faiz politikaları ve likidite politikaları belirleyici olacak. Biraz da bunun ipuçları aranacak seçim öncesi. Gerek altılı masanın gerek mevcut yönetimin seçim sonrası için vaatleri dinlenecek, bunlar fiyatlanıp borsanın yönü tayin edilmeye çalışılacak.

* Enflasyon üzerinde hangi yatırım aracı en fazla getiri sağlar?

Enflasyon aslında baz etkileriyle aralıktan itibaren düşmeye başladı. Olağan seyrinde son 3 aylık enflasyon gerçekleşmeleri kadar devam ederse enflasyon, haziran ayına geldiğimizde yüzde 50’nin altında, 45-50 bandında bir enflasyona ulaşacağız. Her ne kadar hükümetin hedefi yüzde 24 ise de yıllık olarak ben o kadar düşüş yaşayabileceğimizi tahmin etmiyorum. Ama seçime yüzde 50’nin altında bir enflasyonla girme ihtimalimiz olabilir. Bu daha da fazla düşebilirdi gerçekten. Ama seçim öncesi bir parasal genişleme tabii ki yaşanıyor. İşte asgari ücretteki artış, EYT meselesi, konut kampanyaları ve kredi kampanyaları. Çok sayıda kişiye dokunan bir para akımı, likidite artışı söz konusu olacak muhtemelen seçimden önce. Bu da iç talebi canlı tutacak. Dolayısıyla iç talep bu kadar canlıyken enflasyon çok sert düşemeyecektir. Yatırımcı getiri arayışında tabii ki olacak. Kurlar tarafında ben ılımlı yukarı yön tahmin ediyorum. Altını iyi görüyorum. Uluslararası piyasalarda ons fiyatı uluslararası gelişmeler nedeniyle yukarı gidecek gibi gözüküyor. Bizim hep söylediğimiz şudur; varlık dağılımı yapın. İçine risk toleransınıza bağlı olarak, bir kısım hisse senedi ya da hisse senedi yoğun fonlar koyabilirsiniz. TEFAS platformu var. Tüm Türkiye’deki yatırım fonlarının analiz edilebileceği bir internet sitesi bu. Çok değişik fonlar var. Her vadede inceleyebilirler. Profesyonellerce yönetilen bu fonlardan bir varlık sepeti çok mantıklı olacaktır 2023 için. Bir kısım hisse yoğun ya da çoklu varlık fonları, bir kısım mutlaka altın fonu olmalı diye düşünüyorum.

* Düşüşte halka arza girenin etkisi var mı?

Perşembe günü yüzde 7’lik düşüşün yaşandığı o gün için hayır. Çünkü o gün yapılan satışlar yetişmiyordu halka arza. O günün sebebi o değildi ama dediğinizde haklısınız. Aslında yeni halka arzlar hem iyi hem de borsanın içindeki kaynakların yenilere yönelmesini de sağlayarak eski mevcut hisse senetleri üzerinde de bir satış baskısı oluşturuyor. Her halka arzı karşılayacak kadar yeni nakit girmiyor piyasada. Mevcut nakit bir kısmı çıkıp yeni halka arzlara katılıyor. Yani 100 birimlik nakit varsa borsada bu eskiden 400 şirkete bölünüyordu şimdi 500 şirkete bölünüyor. Yeni halka arzlarda biraz endeks geneli üstünde olumsuz etki yaratabiliyor.

* Borsaya yeni para girişi sürüyor mu?

Borsaya yeni para girişi devam ediyor. Her gün yeni hesap açılıyor. Yatırımcı sayısı artıyor. Yabancı yatırımcı oldukça azaldı, yüzde 30’un altında. Geri kalanı hem yerli bireysel hem de yerli kurumsaldan oluşuyor. Bir taraftan bireysel olarak yatırım hesabı açıp doğrudan yatırım yapıyor yatırımcı. Bir kısım yatırımcı da kurumsal yatırımcı üstünden borsa yatırımı yapıyor. Yani şu anda borsamız sağlıklı bir yatırımcı profiline sahip oldu. Üçte biri yabancı, üçte biri yerli bireysel, üçte biri yerli kurumsal. Güzel bir kompozisyon. Hem doğrudan hesap açandan hem de kurumsal yatırımcılar bireysel emeklilik fonları kanalıyla da borsaya para geliyor.

* DTH ve KKM’den çıkan para nereye gitti?

Herkes arıyor para nereye gitti. Çünkü sayılara baktığımız zaman karşılığını bulamıyoruz şu anda. DTH ve KKM’den çıkan tutarla borsaya girişler artı TL mevduat artı diğer yatırım fonlarına girişler örtüşmüyor. DTH ve KKM’den çıkış çok yüksek diğer tarafa girişler daha az. Büyük bir ihtimal bir kısmı seçim öncesi yurtdışına hesap ve faizli enstrümanlara gitti diye tahmin ediyoruz. Gayrimenkul alımlarına uzun zamandır gidiyor. DTH ve KKM’den çıkan biraz yurt dışına gitti, biraz yastık altında. Ama çok da devam etmeyecektir bu eğilim diye tahmin ediyoruz. Bir kısmı yurt içinde çeşitli varlıklara da yönelecek, biraz borsaya para girişi beklenebilir. (Burcu Göksüzoğlu/EKONOMİ Gazetesi)